Necip Fazıl Kısakürek. 📌 Şiir Adı: Her Nefesten. Necip Fazıl şiirlerinde ölüm teması. 5. 100. Yeryüzünde yalnız benim serseri, Yeryüzünde yalnız ben derbederim. Herkesin dünyada varsa bir yeri, Ben de bütün dünya benimdir derim. Yılbaşı Sözleri. 9 Kasım 2020. Anasayfa / Özel Günler Resimli Necip Fazıl Kısakürek Sözleri. 5 Mart 2021. Kahve ile ilgili sözler: Kahve paylaşım Necip Fazıl Kısakürek Sözleri. Fikir besler, siyaset öldürür Siyaset, fikrin kendisi değil; posasıdır. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya Alsa buz gibi taşlar, alnımdan bu ateşi Dalıp; sokaklar kadar esrarlı bir uykuya Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi! imanın ticaretini yapanda, iman arama ! Busayfamızda büyük şair Necip Fazıl Kısakürek’ten en güzel sözleri hazırladık. Bu harika şairin harika sözlerini sevdiklerinizle face ve twitterdan paylaşabilirsiniz. NECİP FAZIL’IN HARİKA SÖZLERİ. Benim istediğimi Allah istemiyorsa, konu kapanmıştır. NecipFazıl Kısakürek en ağır sözleri Benim ayağımın altıda müsait , Başımın üstüde .. Nerde olacağını sen belirle - Necip Fazıl Kısakürek. MUzOi. 26 Mayıs 1904 İstanbul doğumlu olan üstat Necip Fazıl Kısakürek 25 mayıs 1983 te İstanbul’da hayata gözlerini kapadı. Genellikle hazır cevapları ile bilinir ve cevapları adeta insana parmaklarını ısırtır. Necip Fazıl Kısakürek’in sizler için hazırladığımız birbirinden güzel sözlerini sosyal medya facebook, instagram, twitter ve whatsapp hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz. Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK’in En Değerli Sözleri Allah’ım, Bizi hem af, hem adam et. Ne başını kapat, altını göster; ne altını kapat, üstünü göster. Hepsini kapat, İMANINI göster. Ne gelirse başımıza Hak’tandır; fakat geliş sebebi, Hak’tan ayrılmaktandır. Yaprak ağaçtan sıkılmıştı,Sonbahar benden sıkılmıştın,Mesafeler bahaneydi. Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor! Mecnun olup Leyla için çöller aşmıssın ne fayda.. Mûmîn olup Mevla için secdeye varmadıktan sonra.. Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir. Hayırlı eş; Allah’ın kuluna özel bir ikramıdır. Hayırsız eş ise Dünya’nın en ağır imtihanıdır. Akıldan büyük nimet, zekâdan da ağır yük tanımıyorum. Çile çekmeyen insandan adam olmaz.. Hiçbir şey namazla bitmez herşey namazla başlar. Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur! Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep; Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep? Allah, Izdırabını çektirmediği şeyin, nimetini vermez. Arı bal yapar, fakat balı izah edemez. Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir. Konuşsam dilim yanar, sussam kalbim. Veren de “O” Alan da ”O”, Nedir senden gidecek? Telaşını gören de, “CAN” Senin zannedecek. Anladım işi; San’at ALLAH ı aramakmış, marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış. ALLAH de ve sus! Başka hiçbir şey söylemeye değmez. Nöbet sende diye aldanma sakın, zannetme bakidir devranın senin! Bir gün bizim köye yolun düşerse, boynuna asılır fermanın senin! Yalan söylemek beceri ister. Biz de becerikli insanlara aşık oluruz. Ağlayabilmek için ille yılanlı kuyuya düşmek mi lazım? Asıl Dünya’nın en korkunç bir yılanlı kuyu olduğunu anlamak yetmez mi? Ağlaya bilseydiniz; anlayabilirdiniz… Bir namazım, bir duam, bir de eski seccadem. Hepsi hepsi bu kadar, işte benim sermayem. Ne hasta bekler sabahı,Ne taze ölüyü mezar,Ne de şeytan bir günahı,Seni beklediğim kadar. Yarın elbet bizim, elbet bizimdir; Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur. Bu gidişle utanmaktan utanan bir nesil gelecek. Allah’ım!Senden ne gelecekse ki Rahmetinle de kahrınla da güzelsin.. Bir hadiseyi düşünebilmek için filozof olmaktan başka çare görmemek, düşünme hakkından vazgeçmek değil midir? Ben, haritada deniz görmüş boğulmuş. Dokuz köyün sahibi dokuz köyden kovulmuş. Tutuşturanlar lügat kitabını elime,Bilsinler Allah’tan başka bilmiyorum kelime. Bir hoşçakala sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım. Fezada “Allah diye bir şey yok” iddiası,Gel gör kaç füzeye denk, bir müminin duası. Hangi dağa tırmansam muradım ötesindeMurad bugün değil her günün ertesinde. Bu hayatı fazla ciddiye almayın, nasıl olsa içinden sağ çıkamayacaksınız. Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri Çaycı, getir ilaç kokulu çaydanDakika düşelim senelik paydanZindanda dakika, farksızdır aydanKarıştır çayını zaman erisinKöpük köpük, duman duman erisin. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya,Alsa buz gibi taşlar, alnımdan bu ateşi,Dalıp; sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi! Ben geçmişimi dürdüm, büktüm ve kaldırıp çöpe attım, bu çöpleri ise ancak; kediler ve köpekler açık denizde düdük çalan bir gemi, Kim duyar ötelerden haber veren bestemi. Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu, Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.. Biz; Ayakları şişene kadar namaz kılan Peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz.. Benim geçmişim bir çöplüktür, çöplüğü ancak kediler ve köpekler karıştırır. Ölüm güzel şey budur perde ardından haberHiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber? Bir tohumda; gövdesi, dalları, yaprakları ve meyvesiyle bütün bir ağaç gizlidir. Kadın; Hristiyanlıkta yol kesici bir engel, İslamda ise yol açıcı bir kanattır. Ben Türkiyeyi yerin üstündeki 35 milyon ölünün değil, yerin altındaki 35 milyon dirinin koruduğuna inanırım. Dağı tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu? Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu? Beni kimsecikler okşamaz madem, Öp beni alnımdan, sen öp seccadem. Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. İhya etmek için ne kadar ilim lazımsa,İmha için de o kadar cehalet kafidir. Dostlarımı hiçbir zaman satmadım, çünkü hepsi beş para etmez çıktılar. Üstad Kısakürek’ten Muhteşem Sözler Dağı tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu?Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu? Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık. Bu kasvet dünyasında kalmadı özlediğim,Namaz vaktinden başka anını gözlediğim… Dipsiz hasrete tuzak, en yakınken en uzak, tadı zehrinde erzak; KADIN! Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık;Anla ki, yok, Allah’tan başkasıyla yakınlık … Dünya öküzün üstünde derler ama; Dünya’nın üstünde nice öküzler bilirim. Her fikir, her inanış, tek mevsimlik vesselam;Zaman ve mekan üstü biricik rejim, İSLAM. Eklense de başıma, dünyada kaç baş varsa. Başım, onların hepsi için secdeye varsa. Zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı,Elindeyse, beyazdan gel de sıyır beyazı… Farkı yok, mantarlaşmış bir kayadan, derimin; Yüzümde çizgi çizgi, imzası kaderimin. Necif Fazıl Kısa Anlamlı Güzel Sözleri Tek neşe bu dünyada, var olmanın sevinci;Ve tek ilim, varlığın bilinmeden bilinci… Fikir besler, siyaset öldürür. Siyaset, fikrin kendisi değil; posasıdır. Neye baksam aynı şey, neyi görsem aynı şey…Olan sensin, hey gidi hakikat sultanı hey! Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum. İman, ihlas, vecd ve aşk, bunlar birer kelime…Kelimeyi boğardım verselerdi elime… Kalacak kim var ki dost tomarından, O’ var sana daha yakın şah damarından. Bu yük senden Allahım, çekeceğim, naçarım!Senden sana sığınırım, senden sana kaçarım… Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür. Bir bölünmez ki, insan, onu zaman bölüyor;İnsan her an dirilip, her saniye ölüyor… Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür. Hasret bir rüzgâr, kapı kapı aralar geçer;Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer… Kadın mezarlığa girerken başını kapıyor, dışarı çıkarken açıyor. Ölüye karşı kapayıp, diriye karşı açmak akıl almaz. Uyumak istiyorum başım bir cenk meydanı,Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı!.. Kalbimi ve aklımı hep sağ elime verdim. Görevi olmasaydı, sol elimi keserdim. Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık;Kimse edemez bana, benim kadar düşmanlık. Necip Kısakürek’ten Ruhunuza İşleyecek Sözler İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu. İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı;Belli ki; yakınımız yoktur Allah’tan gayrı.. İttihat ve Terakki bir baştan öbür başa sahte kahramanlar sirkidir. Ucuz kahramanlık özentisi ve sahtesi, içiçe.. Ondan sonraki devir malum. Maddede kurtarılan milletin ruhta batırılışı… Sizin oynadığınız uzun eşek birdirbirYa bizim ki o tek yol bir tanedir birdir bir..! Geçti, isteme gelmeni,Yokluğunda buldum seni. Gençliğine doyamadan gitti, derler. Doymak mümkün mü ki, doyup da gitsin. Doymak burada değil. Burası acıkmanın yeri. Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur,Kahredenden ziyade, sevilenden korkulur. Gözler, ya merhamet ya da neferetin ışıldadığı bir kandildir. Uğruna ölmekse seni yaşatmak,Bin kere ölürümde adına leke sürdürmem,Gururdur, namustur, Bayrak ve Sancak,Aksada kanım zalimi güldürmem! Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten; Affet, senden habersiz kaldığım her nefesten.. Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse,Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse. Ölüden haber gelmiş, diri okur anlamaz.. Sorsan herkes müslüman, ne şükür var ne namaz.. Necip Fazıl Kısakürek İlham Veren Sözleri Anladım işi; San’at ALLAH’ı aramakmış,Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış. Annesi gül koklasa ağzı gül kokan çocukAğaç içinde ağaç geliştiren tomurcukÇocukta uçurtmayla göğe çıkmaya gayretKarıncaya göz atsa niçin? Nasıl? ne hayret. Sual = Ey veli, insan nasıl olmalı, söyle!Cevap = Son anda nasıl olacaksa hep öyle! Bir anlık emanete ne türlü övünelim,Gel, rahmet kapısında ağlaşıp dövünelim. Ellerime uzanan dudakları tepeyim,Allah diyen, gel, seni ayağından öpeyim. Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perdeAllah’tan nasıl korkmaz, insan onu sevse de. ” Nefis için yazdığı Şiir’i”Güneşle bir tutsam girmez hizayaDar bulur sığmam der, dipsiz fezayaKuyruk salar, sonra hırlar ezayaBenim nefsim, benim nefsim..ne köpek Her ağızda her telde fanilik dırıltısı,Sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı. Öyle bir devim ki, hakikatte pireyim. Bir delik gösterin de utancımdan gireyim. Ey gönül, gidenden ümidini kes!Kaçan bir hayale benziyor herkes,Sanki kulağıma gaipten bir ses,Buluşmalar kaldı mahşere diyor. Parası olan pazardan, İmanı olan mezardan korkmaz.. Öyle bir devim ki, hakikatte pireyim,Bir delik gösterin de utancımdan gireyim. Gözler, ya merhamet ya da neferetin ışıldadığı bir kandildir. Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar. Onu İstanbul’ diye toprağa kondurmuşlar. Bir tohumda; gövdesi, dalları, yaprakları ve meyvesiyle bütün bir ağaç gizlidir. Ne ağır imtihandır başındaki SakaryaBin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? Veren de “O” Alan da ”O”, Nedir senden gidecek? Telaşını gören de, “CAN” Senin zannedecek. Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım. Gözüm aklım fikrim var deme, hepsini göl gibi gelen o çöl diyorsa çöldür UTANSINTohum saç, bitmezse toprak utansın!Hedefe varmayan mızrak utansın!Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!Eski çınar şimdi Noel ağacı;Dallarda iğreti yaprak utansın!Ustada kalırsa bu öksüz yapı,Onu sürdürmeyen çırak utansın!Ölümden ilerde varış dediğin,Geride ne varsa bırak utansın!Ey binbir tanede solmayan tek renk;Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!NECİP FAZIL KISAKÜREK Necip Fazıl Kısakürek 36. Ölüm yıldönümünde anılıyor. 25 Mayıs 2019 0529 Son Güncelleme 20 Ocak 2020 2242 Necip Fazıl Kısakürek 36. Ölüm yıldönümünde anılıyor. 1 / 15 2 / 15 Resimli Necip Fazıl sözleri 3 / 15 Bu vesileyle en güzel Necip Fazıl Kısakürek sözleri ve mesajlarını sizler için derledik. 4 / 15 Necip Fazıl Kısakürek Sözleri;Büyük usta Necip Fazıl Kısakürek’in sözleri arasında en beğendiklerimizi bu içerikte bir araya getirdik. Listemizde Necip Fazıl Kısakürek'e ait aşk, sevgi, dava, dostluk, din, vatan ve millet sözleri yer alıyor. Güzel sözler arasında da yer alan NFK'nın kısa ve öz sözlerini Instagram ve Whatsapp durumlarında paylaşabilir, bionuzda yer verebilirsiniz. İşte Necip Fazıl Kısakürek sözleri içerisinde sizler için seçtiğimiz en etkileyici 10 Söz...1. Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen; değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın…2. Sevdiğini belli et. Gizlemek başkalarına fırsat Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!5. Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not! Dünya beş para Sadece Allah’a inanın. Gerisi inanılacak gibi Sen çok sev de bırakıp giden yar Kurban olduğum Allah’a bile günde beş vakit ulaşılabiliyorken, kendini ulaşılmaz sananlara selam Gençliğine güvenip vakit çok erken derken; Belki de elveda bile diyemezsin giderken!En Güzel - Anlamlı ve Etkileyici Necip Fazıl Kısakürek SözleriÜstad Necip Fazıl Kısakürek'in en etkileyici şiirleri ve ders niteliğindeki sözlerini bu kısımda sıraladık. İşte NFK'dan özlü sözler...Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, bahar istediğimi Allah istemiyorsa konu kahkaha da Allah’a şükretmiyorsan, neden her ağladığında ona olduğum zamanda değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün yanında İslam’la yükselir ya inkarla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vardır aşın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar boşaldı habersiz miyiz? Güneşe göç var da kalan biz miyiz?Adamlık cinsiyet değil şahsiyet meselesidirMakyajı abdest olan bir kadının; hayatı da güzeldir hayası da...7 Hristiyan bir danaya girmedikçe Çam ağacı edersen bacakların seni taşımaz… “Yürüyeceğim” de bas ve yürü…Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; Yaşamak gün akşam olur biz de gideriz, Kalır dudaklarda şarkımız gidişle, utanmaktan utanan bir nesil çilesine tahammül gerek, değil milki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek, bazen dertliler de ağlar ama deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!Bu nasıl dünya, hikayesi istemem gelmeni, yokluğunda buldum seni; bırak vehmimde gölgeni, gelme, artık neye yarar?Her ağızda, her telde fanilik diriltisi , sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı !!Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken… Ya kazanırken, ya da kazandığını ayağımın altıda müsait başımın üstüde nerde olacağını sen belirle..Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?Benim ayağımın altıda müsait başımın üstü de nerde olacağını sen belirle…Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü; nefsim doymamaktan dünyaya kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti, iyi insanlar iyi atlara binip diye üzülmüyorum çünkü biliyorum, yalnız insanın ihanet edeni de olmaz…İsterseniz hayat aşını verin; sayılı nimetler bal olsa yemem!İçimizde bu kadar perişan hale getirilmeseydik; dışımızda bu kadar hürmetsizliğe bir aileye bile hükmedemeyen ilerici. Üç kıtaya, yedi denize hükmeden ecdadın mı gerici?İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürümde adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, uzanan dudakları tepeyim, Allah diyen gel seni ayağından öpeyim!Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan zamana, dur, geçme diye dayat. Bir sigara içmekten daha kısa bu kokutanlar mürteci diyor bana; yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça çürük cevizlerle dolu bir denizde sağlam cevizi var fakat bizim ondan, yalnız sorulduğu zaman haberimiz var!Veren de o alan da o, nedir senden gidecek? Telaşını gören de, can senin eyvah’ diyeceğin şeylere, başında eyvallah’ deme. Pişman ol fakat pişman var diye işlenen suçtan vicdan burkulur; affı sigortalayan hayâsızdan korkulur…Yum gözünü, kalbine her an yokluğu üfür ! Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür..Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; nihayet döne döne aynı noktaya miyim, tam da söyleyecek çağımda, söylenmedik cümlenin hasreti Fazıl Kısakürek'in Hikmetli SözleriNecip Fazıl Kısakürek'e ait en güzel hikmetli sözleri sizler için bir araya getirdik. Necip Fazıl Kısakürek'e ait olan ilmi sözler;Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma görsem ötesinde hasret çektiğim diyar. Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık ayakları şişene kadar namaz kılan peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan açlıktan karnına taş bağlayan peygamberin,doymak bilmeyen ümmetiyiz .Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar gelirse başımıza Hak’tandır; fakat geliş sebebi, Hak’tan çilesine tahammül gerek, değil mi ki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için göz yaşı Mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek…Bir idamlık Ali vardı, asıldı; kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; bahçeye diktiği üç beş karanfil…Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten affet, senden habersiz aldığım her geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; yaşamak ki bıçak, nara ki tokat; zift dolu gözlerde karanlık kat kat… Yalnız seccademin yününde şefkat; beni kimsecikler okşamaz madem; öp beni alnımdan, sen öp seccadem!Ölüm her aklına geldiğinde ah’ edip vah’ edip inleme; bu halinle rabbimi incitmiş olacaksın. Ecel kapıyı çaldığı zaman evi telaşa verme; o geldiği zaman, sen çoktan gitmiş sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; örtün, üstüme örtün, serin uçmak dilerken semavi ülkelere, ayağım takılıyor yerdeki de ne eş, ne arkadaşınız var; sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz. Dünyada taşınacak bir kuru başınız var; onu da, hangi diyar olsa bir! Demektense ecel teri dökerken; ölüversem, beklenmez anda Allah bir erken…Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!Bana bir ben lazım, bir de beni anlayan. Beni bir ben anlarım, bir de beni yaradan…Düşünmek şu, bu değil, öteleri düşünmek; sizinse düşünceniz yataklarda mezarlığa girerken başını kapıyor, dışarı çıkarken açıyor, ölüye karşı kapayıp, diriye karşı açmak akıl doyamadan gitti, derler. Doymak mümkün mü ki, doyup da gitsin. Doymak burada değil. Burası acıkmanın mu ne bilirsin diye; ”haddimi bilirim” soruldu mu ne istersin diye; “haddimi bilir, hakkımı isterim” demeli…Zonklayan başım benim, kan pıhtısı, cerahat; ona yastıkta değil, secde yerinde rahat…Kula kulluk etme! Unutma ki sen de kulsun. Ve gerektiğinden fazla önem verme! Yoksa zorlama yoktur, insan özgürdür elbette! İsteyen bu dünyada pişer, isteyen ahirette!Sevdalın şu dağı del dese, koşar, delersin! İş Allah’a geldi mi, gücün yok, sendelersin!Ölüm güzel bir şey, budur perde arkasından haber, güzel olmasaydı ölür müydü peygamber!En Güzel Necip Fazıl Kısakürek ŞiirleriÖyle şiirler vardır ki insanın tüylerini ürpertir, içine bir od gibi sürtünür. Necip Fazıl iman dolu yüreğiyle, acılarıyla, düşünceleriyle birbirinden güzel unutulmayacak şiirler bizlere bırakmıştır. Söz uçar yazılanlar kalır.. İşte en meşhur Necip Fazıl Kısakürek şiirleri, en dokunaklı şiirler;BeklenenNe hasta bekler sabahı,Ne taze ölüyü de şeytan, bir günahı,Seni beklediğim istemem gelmeni,Yokluğunda buldum seni;Bırak vehmimde gölgeniGelme, artık neye yarar?***Aykut Kuşkaya - KaldırımlarSokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,Yürüyorum, arkama bakmadan karanlığa saplanan noktasında,Sanki beni bekleyen bir hayal gökler kül rengi bulutlarla bacasını kolluyor uykuda, yalnız iki yoldaş benim, biri de serseri damla damla bir korku birikiyor,Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler,Üstüme camlarını hep simsiyah mil çekilmiş bir ama gibi çilekeş yalnızların annesi,Kaldırımlar, içimde yaşamış bir duyulur ses kesilince sesi,Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir düşmez can vermek yumuşak bir kucakta,Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum...Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta,Bu karanlık sokakta bitmesin gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin,İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler...Tak tak ayaksesimi aç köpekler zafer takı gölgeden taş sabahı göreyim, ne sabah görüneyim!Gündüzler size kalsın verin bir yorgan gibi sımsıkı üstüme örtün, serin gövdem taşlara boydan boya,Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu sokaklar kadar esrarlı bir kaldırımların kara sevdalı İstanbulRuhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;Onu İstanbul diye toprağa tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş altın yaldız, suyu telli pulludur;Ay ve güneş ezelden iki toprak, yalnız onda ermiş visale,Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda benim canım;Vatanım da vatanım...İstanbul,İstanbul...Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;Her nakışta o mana Öleceğiz ne çare?..Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...O manayı bul da bul!İlle İstanbul'da bul!İstanbul,İstanbul...Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;Çamlıca'da, yerdedir göklerin sular yalının alt katına misafir;Yeni dünyadan mahzun, resimde eski akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?Cumbalı odalarda inletir " Katibim"i...Kadını keskin bıçak,Taze kan gibi tepe üstünde zaman bir gergef işler!Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,Adada rüzgar, uçan eteklerden şafak Hisarlarda oklar çıkar yayındanHala çığlıklar gelir Topkapı gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...Gecesi sünbül kokanTürkçesi bülbül kokan,İstanbul,İstanbul...Sakarya Türküsüİnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;Bir yanda akan benim, öbür yanda iner yokuşlardan, hep basamak basamak;Benimse alın yazım, yokuşlarda şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;Oluklar çift; birinden nur akar; birinden demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?İnsandır sanıyordum mukaddes yüke ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;Ve ayrılık, anneden, vatandan, dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?Bulur mu deli rüzgâr o sedayı Allah bir!Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;Sakarya, kandillere katran döktü azabına eş, kayna kayna Sakarya,Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..Necip Fazıl Kısakürek Kısaca Kimdir?26 Mayıs 1904 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Heybeliada’daki Bahriye Mektebi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi Felsefe bölümünden mezun oldu. Avrupa’ya eğitimle gönderilen ilk Cumhuriyet öğrencileri arasında yerini aldı. Ancak Paris’teki eğitimini yarım bırakarak yurda Fazıl yazdığı şiirlerini ilk olarak 1923 yılında Yeni Mecmua da yayınladı. 1928 yılına gelindiğinde 24 yaşındayken ikinci şiir kitabı olan “Kaldırımlar”ın yayımlanmasıyla birlikte birden her kesimce tanınan biri oldu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar ve Robert Koleji’nde hocalık yaptı. Birçok banka kuruluşlarında müfettişlik de Hapse AtıldıDöneminde fikirlerinden dolayı anlaşılmayan Kısakürek kendi söylemiyle “ sosyal mücadeleye” girmesiyle birlikte anlaşılmadan, benimsenmeden ve tanınmadan yalnızlık içinde yaşadı. Sürekli yargılanarak hapis hayatı yaşayan Necip Fazıl Kısakürek, belki bundan dolayıdır birçok yazı kaleme aldığı. 100’ün üzerinde eser veren Necip Fazil Kısakürek’in şiirleri Çile kitabında toplandı. Büyük Üstad doğduğu gün olan 26 Mayıs Perşembe günü vefat etti. Bu sayfamızda Necip Fazıl Kısakürek Sözleri, Necip Fazıl Kısakürek Sözleri Yeni, Necip Fazıl Kısakürek Sözleri Kısa, Necip Fazıl Kısakürek Sözleri Facebook yer hasta bekler sabahı,Ne taze ölüyü mezar,Ne de şeytan bir günahı,Seni beklediğim gönül, gidenden ümidini kes!Kaçan bir hayale benziyor herkes,Sanki kulağıma gaipten bir ses,Buluşmalar kaldı mahşere güzel şey budur perde ardından haberHiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?Allah’ım!Senden ne gelecekse ki Rahmetinle de kahrınla da güzelsin..Surda bir gedik açtık mukaddes mi k*hpe rüzgar artık ne yandan esersen es..Tutuşturanlar lügat kitabını elime,Bilsinler Allahtan başka bilmiyorum “Allah diye bir şey yok” iddiası,Gel gör kaç füzeye denk, bir müminin kasvet dünyasında kalmadı özlediğim,Namaz vaktinden başka anını gözlediğim…Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık;Anla ki, yok, Allah’tan başkasıyla yakınlık …Her fikir, her inanış, tek mevsimlik vesselam;Zaman ve mekan üstü biricik rejim, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı,Elindeyse, beyazdan gel de sıyır beyazı…Tek neşe bu dünyada, var olmanın sevinci;Ve tek ilim, varlığın bilinmeden bilinci…Neye baksam aynı şey, neyi görsem aynı şey…Olan sensin, hey gidi hakikat sultanı hey!İman, ihlas, vecd ve aşk, bunlar birer kelime…Kelimeyi boğardım verselerdi elime…Bu yük senden Allahım, çekeceğim, naçarım!Senden sana sığınırım, senden sana kaçarım…Bir bölünmez ki, insan, onu zaman bölüyor;İnsan her an dirilip, her saniye ölüyor…Hasret bir rüzgâr, kapı kapı aralar geçer;Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer…Mutlu adam, dünyayı bir acı gurbet bilen;Öz vatan pınardan, ölümü şerbet bilen…Uyumak istiyorum başım bir cenk meydanı,Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı!..Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık;Kimse edemez bana, benim kadar yaklaştığınca yaklaştığından ayrı;Belli ki; yakınımız yoktur Allah’tan gayrı..Sizin oynadığınız uzun eşek birdirbirYa bizim ki o tek yol bir tanedir birdir bir..!Ne ağır imtihandır başındaki SakaryaBin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!Mukaddes emanetin dönmez aklım fikrim var deme, hepsini göl gibi gelen o çöl diyorsa bana Kalsın şiir de söz de yerde! Sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde?Hangi dağa tırmansam muradım ötesindeMurad bugün değil her günün açık denizde düdük çalan bir gemi,Kim duyar ötelerden haber veren akıl olsaydı adı gönül olurdu,Gönül Necip Fazıl Kısakürek Sözleri gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu..Yarın elbet bizim, elbet bizimdir;Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.’Kadın; Hristiyanlıkta yol kesici bir engel,İslamda ise yol açıcı bir düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın,Gündüz geceye muhtaç, bana da sen gövdem, taşlara boydan boya,Alsa buz gibi taşlar, alnımdan bu ateşi,Dalıp; sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi!Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar,Onu İstanbul’ diye toprağa kimsecikler okşamaz madem,Öp beni alnımdan, sen öp etmek için ne kadar ilim lazımsa,İmha için de o kadar cehalet tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu?Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu?Geçti, isteme gelmeni,Yokluğunda buldum kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur,Kahredenden ziyade, sevilenden ölmekse seni yaşatmak,Bin kere ölürümde adına leke sürdürmem,Gururdur, namustur, Bayrak ve Sancak,Aksada kanım zalimi güldürmem!Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse,Her kapıda ağlayıp o kapıda işi; San’at ALLAH’ı aramakmış,Marifet bu, gerisi yalnız çelik gül koklasa ağzı gül kokan çocukAğaç içinde ağaç geliştiren tomurcukÇocukta uçurtmayla göğe çıkmaya gayretKarıncaya göz atsa niçin? Nasıl? ne = Ey veli, insan nasıl olmalı, söyle!Cevap = Son anda nasıl olacaksa hep öyle!Bir anlık emanete ne türlü övünelim,Gel, rahmet kapısında ağlaşıp uzanan dudakları tepeyim,Allah diyen, gel, seni ayağından korkuya peçedir, korku da aşka perdeAllah’tan nasıl korkmaz, insan onu sevse de.” Nefis için yazdığı Şiir’i”Güneşle bir tutsam girmez hizayaDar bulur sığmam der, dipsiz fezayaKuyruk salar, sonra hırlar ezayaBenim nefsim, benim nefsim..ne köpekHer ağızda her telde fanilik dırıltısı,Sonunda tek bir şarkı, tabutun bir devim ki, hakikatte pireyim,Bir delik gösterin de utancımdan ya merhamet ya da neferetin ışıldadığı bir kandildir. BU YAZI İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Mehmet Akif Ersoy SözleriBu sayfamızda; Mehmet Akif Ersoy Sözleri, Mehmet Akif Ersoy Mesajları, Mehmet Akif Ersoy Sözleri Kıs Bir tohumda; gövdesi, dalları, yaprakları ve meyvesiyle bütün bir ağaç zorların zoru, yaşamak ondan da zor!Çile çekmeyen insandan adam olmaz..Konuşsam dilim yanar, sussam anlayabilirdiniz…Not Siz de sitemize katkıda bulunmak istiyorsanız; yorum bölümünü ya da Yeni Söz Ekle butonunu kullanarak güzel sözler ekleyebilirsiniz.

necip fazıl kısakürek yılbaşı sözleri